kapat× Destek 0532 657 19 20
ECOmark Ekolojik Ürün Belgelendirmesi

Ekolojik Ürün Ne Demektir?

Üretim çalışmalarında girdi olarak kimyasal madde kullanmadan yapılan ve ürünlerin tüketicilere ulaşmasına kadar üretimin her aşaması kontrol altında tutulan belgeli tarımsal üretim şekline ekolojik üretim veya organik üretim denmektedir. Ekolojik üretim, toprak, su ve hava kaynaklarını kirletmeden, insan ve hayvan sağlığına ve doğal çevreye zarar vermeden üretim yapılması esasına dayanmaktadır.

Ekolojik üretim şeklinde, kimyasal ilaçların, hormonların ve sentetik kimyasal gübrelerin kullanımı yasaklanmıştır. Ayrıca toprak verimliliğini sağlamak, hastalık ve zararlılardan korunmada uygun yöntemlere başvurmak, ürün rotasyonu yapmak, bitki atıklarını değerlendirmek, yeşil gübreleme yapmak, organik atıkları ve hayvan gübresi kullanmak ve biyolojik kontrol yöntemlerini tercih etmek ekolojik üretimin ana hedefleridir.

Ekolojik üretimin temel ilkeleri ise şunlardır:

  • Üretim zincirinin tamamında sürdürülebilir bir sistem kurulması ve yüksek kalitede ve yeterli miktarda üretim yapılması
  • Üretim sistemi içinde, bütün canlı sistemler ve doğal döngü ile uyumlu olarak çalışılması
  • Geleneksel tarım sistemlerinden gelen geçmiş bilgilerin önemli olması ve bu bilgilerin korunması ve yararlanılması
  • Modern üretim tekniklerinin, doğal üretim süreçlerinin işleyişi paralelinde uygulanması
  • Toprak verimliliğin, üretim kapasitesinin esas olarak alınması ve yoğun girdi kullanımının aksine, uygun toprak işleme, rotasyon, yeşil gübreleme, hayvansal gübreleme ve kültürel, biyolojik ve mekanik yöntemler kullanılarak toprak verimliliğinin ve biyolojik aktivitenin yükseltilmesi ve uzun dönemde korunması
  • Hastalık ve zararlılar ile mücadele çalışmalarının, mevcut koşullar dikkate alınarak ve ürüne uygun tür, ırk ve çeşitler seçilerek, hayvansal veya bitkisel üretim ile uyumlu yürütülmesi
  • Tarımsal faaliyetler ile insan ve hayvan sağlığını ve doğal çevreyi etkileyecek her türlü kirliliğin en düşük seviyeye çekilmesi ve sentetik kimyasal gübre, ilaç, hormon ve katkı maddelerinin kullanılmaması
  • Hayvansal üretim yaparken, hayvanların doğal ihtiyaçlarını karşılayacak yaşam koşullarının sağlanması
  • Üretim ortamında ve çevresindeki tarımsal ve doğal biyolojik çeşitliliğin korunması
  • Üretim faaliyetlerinin olabildiği ölçüde enerji tüketiminin düşürülmesi ve yerel ve yenilenebilir kaynakların kullanılması
  • Su sistemlerinin ve su kaynaklarının doğru kullanılması ve bunların korunması
  • Üretilen bütün ürünlerin, işleme ve paketleme işlemleri dahil izlediği tüm aşamalarda, ekolojik ürün özelliklerini kaybetmemesinin sağlanması
  • Üretim ortamında ve çevresinde yer alan herkese, temel ihtiyaçlarını karşılayacakları sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamının sağlanması
  • Ekolojik bakımdan dengeli bir üretim, işleme ve dağıtım zincirinin oluşturulmasının teşvik edilmesi
  • Yerli ve yabancı ekolojik üretim kriterlerine uygun şekilde üretim yapıldığının bağımsız ve tarafsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmesi ve bu şekilde tüketicilere ekolojik ürün güvencesinin verilmesi

Yasal Düzenlemeler Ne Getirmektedir?

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 2010 yılında Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik yayınlanmıştır. Bu yönetmelik şu amaçlarla yayınlamıştır:

  • Ekolojik dengenin korunması
  • Organik tarımsal faaliyetlerin yürütülmesi
  • Organik tarımsal üretimin ve pazarlamanın düzenlenmesi, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması

Söz konusu yönetmelik bu amaçların gerçekleşmesine yönelik esasları düzenlemektedir. Yönetmeliğin kapsamına giren konular ise şunlardır:

  • Her türlü bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimi
  • Kullanılacak girdilerin organik tarım yöntemine uygun olarak üretilmesi veya temin edilmesi
  • Gıda veya yem olarak kullanılan mayalar
  • Orman ve doğal alanlardan organik tarım ilkelerine uygun şekilde ürün toplanması
  • Bu ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi, etiketlenmesi, depolanması, taşınması, pazarlanması, kontrol edilmesi, belgelendirilmesi ve denetlenmesi

Yönetmelikte organik bitkisel üretim, organik hayvansal üretim ve organik su ürünleri üretimi tanımları şu şekilde yapılmıştır:

  • Organik bitkisel üretim, insan gıdası, hayvan yemi, bitki besleme, çoğaltma malzemelerinin elde edilmesi, hammaddesi tarım olan işletmelere organik hammadde temini ve tıbbi ve bilimsel amaçlarla bu yönetmelik esaslarına uygun üretilen ve yetkili kuruluşlar tarafından denetlenerek belgelendirilen üretim faaliyetleridir.
  • Organik hayvansal üretim, damızlık hayvan veya sperm kullanarak hayvan üretilmesi, hayvansal ürünlerden yararlanarak insan gıdası ve hayvan ve bitki besleme ürünlerinin üretilmesi, hammaddesi tarım olan işletmelere ve bilimsel çalışmalara organik hammadde temini ve üretim süreçleri yetkili kuruluşlar tarafından denetlenerek belgelendirilen üretim faaliyetleridir.
  • Organik su ürünleri üretimi, denizler, içsular ve çiftliklerde organik tarım yöntemleri kullanarak balık, sünger, deniz yosunu, yumuşakça, kabuklu ve su memelileri ve bunlardan elde edilen ürünlerden insan gıdası ve tarıma dayalı işletmelerde kullanılan hammadde temini, sportif, tıbbi ve bilimsel amaçlarla üretim süreçleri yetkili kuruluşlar tarafından denetlenerek belgelendirilen üretim faaliyetleridir.

Söz konusu yönetmelik ayrıntılı bir şekilde, başlıca şu esasları düzenlemektedir:

  • Organik tarımın genel kuralları
  • Organik tarıma başlama, geçiş süreci ile ilgili işlemler
  • Organik bitkisel üretim kuralları
  • Toprak koruma, hazırlama ve gübreleme
  • Ekim ve dikim, bitki koruma, sulama, hasat
  • Organik mantar üretimi
  • Organik maya üretimi
  • Organik hayvansal üretim
  • Organik arı yetiştiriciliği
  • Organik deniz yosunu üretimi
  • Organik ürünlerin işlenmesi ve ambalajlanması
  • Organik ve geçiş süreci ürünlerinin etiketlenmesi
  • Organik ürünlerin depolanması
  • Organik ürünlerin taşınması
  • Organik ürünlerin pazarlanması
  • Belgelendirme işlemleri
  • Yetkilendirilmiş kuruluşlar
  • İşletmelerin sorumlulukları ve uygulanacak yaptırımlar

ECO Ekolojik Ürün Belgelendirmesi Ne Fayda Sağlamaktadır?

Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (The International Federation of Organic Agriculture Movements, IFOAM), ekolojik üretim ilkelerini şu şekilde açıklamaktadır:

  • Yüksek besleyici değere sahip ve yeterli miktarda, kaliteli gıda maddeleri üretmek
  • Üretim çalışmalarında, doğa koşullarına hükmetmek yerine, doğal sistemler ile uyumlı şekilde faaliyet göstermek
  • Bitki ve yaban hayatını canlandıracak nitelikte bir tarım sistemini desteklemek
  • Üretici kişi ve kuruluşlara yeterli gelir düzeyi temin etmek ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak
  • Ekolojik üretim sistemini bir yaşam şekli olarak kabul etmek ve geniş bir bakış açısı ile düşünmek

Etkin bir ekolojik üretimin birinci hedefi, etkin kaynak kullanımını sağlamaktır. Bu sistem içinde, tüketicilerin talepleri önceden tespit edilmekte ve ihtiyaçtan fazla üretim yapılmamaktadır. Bunun için stratejik planlama gerekmektedir. Bu sayede doğal kaynaklar gereksiz tüketilmemektedir.

Etkin bir ekolojik üretimin ikinci hedefi sosyal adaleti sağlamaktır. Tahmin edilen rakamlara göre gıda sektöründe kayıt dışı üretim oranı yüzde 80’lerdedir.

Etkin bir ekolojik üretimin üçüncü hedefi, katma değer yaratmaktır. Bu sistemde bütün üretim süreçleri kayıt altına alınmakta ve daha proje aşamasından ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar üretimin her aşaması kontrol ve belgelendirme kuruluşları tarafından denetlenmektedir.

Ekolojik üretimin bileşenleri şunlardır: tarım alanları, su kaynakları, üretim çalışmaları ve insan sağlığı. Ekolojik dengesinin sağlanmasında bu bileşenler ayrı ayrı önem taşımaktadır.

Ekolojik ürün belgelendirmesi çalışmalarının çeşitli yönlerden faydaları şu şekilde sayılabilir:

  • Sofradan kimyasal maddeleri uzak tutmak. Ekolojik tarım ürünleri üretilirken hiçbir sentetik kimyasal madde kullanılmamaktadır. Bu şekilde sağlık için tehlikeli olmayan temiz ürünler üretilmekte ve tüketiciye güvenle sunulmaktadır.
  • Daha sağlıklı ve lezzetli ürünler tüketmek. Ekolojik tarım üretiminde ürünler doğal gelişim süreçlerinde olgunlaşmakta, kendi doğal lezzetlerini vermekte ve dışarıdan hiçbir müdahale olmamaktadır.
  • Gelecek nesilleri korumak ve sağlıklı yetişmelerini sağlamak. Ekolojik üretim faaliyetlerinin en önemli amacı budur. Üretim, sentetik kimyasal maddeler kullanılmadan yapılmakta ve bu sağlıklı gıdaların önce çocuklar tarafından tüketilmesi teşvik edilmektedir.
  • Tüketicilere gıda güvenliği olan, kontrol edilmiş, izlenebilir ve belgelendirilmiş ürünler sunmak. Ürünler tarladan tüketicinin sofrasına ulaşıncaya kadar tüm üretim süreçleri bağımsız ve tarafsız belgelendirme kuruluşları tarafından denetlenmekte ve belgelendirilmektedir.
  • Tarım çalışanlarının sağlığını korumak. Ekolojik üretim çalışmalarında tarladan tüketicinin sofrasına uzanan uygulamalar bir zincir olarak kabul edilmektedir. Bu zincir üzerinde sentetik kimyasal maddelerin kullanılmaması sayesinde tarım çalışanlarının sağlığı korunmuş olmaktadır.
  • Sistemin önemli bir faydası da kırsal kalkınmaya destek olmaktır. Bu bölgelerde sosyo-ekonomik düzeyin düşük seviyede olması köyden şehre göçlere neden olmaktadır. Oysa ekolojk üretim çalışmaları kırsal alanda istihdam yaratmakta ve gelir sağlamaktadır. Ekolojik çalışmalar bu insanları, harekete geçirmekte ve tarımda kalmaya teşvik etmektedir.
  • Ayrıca sistem küçük çiftçilere yardımcı olmaktadır. Bugünün ekonomik koşullarında birçok tarım çalışanı, çok fazla gübre ve ilaç kullanımı gerektiren yüksek verimli tohumların ya da geleneksel tarım yöntemleri için gerekli sentetik kimyasal girdilerin maliyetini karşılayabilecek maddi güce sahip değildir. Bunun yanı sıra bir de bu ürünlerin pazarlanamaması problemi var. Ekolojik üretimde küçük ölçekli üreticiler kooperatiflerde örgütlenmekte ve üretilen belgeli ekolojik tarım ürünleri dış pazarlarda da alıcı bulmaktadır.
  • Biyolojik çeşitliliği ve sürdürülebilirliği sağlamak. Toprağa her yıl aynı ürünü ekmek, bilinçsiz ve doğal olmayan girdiler kullanmak, daha kötüsü genetik yapısı ile oynanmış (GDO’lu) üretim yapmak ve toprağı yanlış işlemek, toprağın verimli olmasını engelleyen faktörlerdir. Bunun yanı sıra toprakta organik madde ve canlılığın kaybedilmesi, toprağın fiziksel yapısının bozulması, besin madde dengesinin bozulması ve toprağın çoraklaşması gibi önemli çevre sorunları da toprağın verimini kötü etkilemektedir. Bu faktörler ekolojik dengenin bozulmasına neden olan faktörlerdir. Zamanla doğada canlılar arasında zincir kırılmakta ve dengeyi koruyan canlılar yok olmaktadır.

Ekolojik üretim faaliyetlerinde sürdürülebilirlik kavramı her zaman ön planda tutulmaktadır. Üretimin sürdürülebilir olması, iki anlam taşımaktadır. Birinci anlamı doğal kaynakların uzun vadede korunması ve verimli olmasının garanti altına alınmasıdır. İkinci anlamı ise sosyal, ekonomik ve ekolojik açılardan dengeli bir üretim sistemi kurmaktır.

  • Nihayet ekolojik üretim çalışmalarının bir faydası da toprağın erozyonunu önlemektir. Toprağın bilinçsiz ve hatalı kullanıması zamanla erozyona yol açmaktadır. Ekolojik üretimde erozyonu önleyen çabalar da gösterilmektedir. Toprak en düşük miktarda işlenerek üretim yapılmakta, bu da toprak kayıplarını önlemektedir.

Ülkemizde Ekolojik Ürün Çalışmalarına Verilen Önem

Yukarıda sayılan birçok faydasına rağmen, hatta bu konuda yapılan birçok yasal düzenlemeye rağmen ülkemizde ekolojik ürün kavramına insanların bakış açısı değişmiş değildir. Fazla bir bilinçlenme olmadığı için de ekolojik üretim genel olarak ihracata dayalı olarak sürdürülmektedir. Oysa ülkemiz iklim koşulları ve coğrafi özellikleri itibariyle ekolojik üretim için son derece uygundur. Aynı zamanda yüksek ihracat potansiyeline de sahiptir. Ancak dünya ekolojik ürün ticaretine bakılırsa, ülkemiz dünya ekolojik gıda pazarında ciddi bir paya sahip değildir.

Dünyada ekolojik ürünlere olan talebin yükselmesi ve ülkemizin bu yöndeki avantajları dikkate alınarak, TÜRCERT tarafından ECOMark Ekolojik Ürün standardı geliştirmiştir. Bu standart hazırlanırken, Avrupa Birliği tarafından 1992 yılında tasarlanan ve 2010 yılında güncellenen 66/2010/EC sayılı Eko-Etiket Tüzüğü esas alınmıştır.

Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan Çevre Etiket Sistemi, ekolojik ürünlerin tüm yaşam döngüsünü ele almaktadır. Bu süreçte üretim faaliyetlerinin doğada yarattığı kötü etkileri azaltmak amacı ile, çeşitli ürün grupları bazında bir takım kriterler tespit edilmiştir. Çevre Etiket Sistemi, belirlenen kriterlerin uygulanabilir olup olmadığını, çevre ve pazar araştırmaları ve çeşitli analiz sonuçlarını dikkate alarak belli aralıklarla güncellenmektedir. Bu çalışmalarda üzerinde durulan en önemli nota, üretim çalışmalarının en fazla hangi aşamasında doğaya en çok zarar verildiğidir.

Ekolojik ürülerin iç ve dış pazarlara sunulmasında kontrol ve belgelendirme çalışmaları önemli bir yer tutmaktadır. Ekolojik ürünler üzerinde bulunan açıklamalar, tüketicilerin bu ürünlere olan güvenini arttırmaktadır. Bu kontrol ve belgelendirme çalışmalarında dayanak olması açısından ECOMark Ekolojik Ürün standardı önemli bir çalışma olmuştur. ECOMark çevre etiketi taşıyan ekolojik ürünler, tüketicilerin çevre dostu ürünlere yönelmesine hız kazandırmaktadır.

Belgelendirme çalışmalarının bir sonucu da insanlarda doğayı koruma bilincinin yükselmesine neden olmasıdır. Üretici firmalar ve tüketicilerde, ekolojik ürünlerin üretilmesi, tüketilmesi ve atık olması süreçlerinin çevre koşulları üzerindeki etkileri konusunda farkındalık yaratılmış olmaktadır.

ECO ekolojik ürün belgesine sahip ürünler, bu belge sayesinde şunları kanıtlamış olmaktadır:

  • Bu ürünler doğal ortama zarar vermeden veya verilen zarar limitler içinde kalınarak üretilmiştir
  • Bu ürünler tamamen doğal koşullara uygun şekilde üretilmiştir
  • Bu ürünler doğal ortamda kendiliğinden ve kısa sürede yok olmaktadır
  • Ürün ambalajlarının doğaya kötü bir etkisi bulunmamaktadır
  • Belge, ürünlerin kaliteli olduğunu garanti etmemekte, ancak kaliteli olduğuna güven yaratmaktadır

ECO Ekolojik Ürün Belgelendirme Sisteminin Özellikleri

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 2010 yılında çıkarılan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin üçüncü bölümünde Kontrol ve/veya Sertifikasyon Sisteminin İşleyişi başlığı altında belgelendirme çalışmalarını açıklamaktadır.

Ekolojik üretimin özelliği, süreçlerin her aşamasının kontrol altında olması ve ürünün belgelendirilmesidir. Kontrol ve belgelendirme işlemleri, ekolojik ürünlerin güvence altına alınmasında iki temel faktördür. Kontrol ve belgelendirme işlemleri aynı kuruluş tarafından veya farklı kuruluşlar tarafından yapılabilir.

Üretici firmalar, gerçekleştirdikleri ekolojik üretim ile ilgili bütün bilgi ve belgeleri, kontrol ve belgelendirme kuruluşuna vermek ve aynı zamanda bunları işletmesinde saklamak zorundadır. Ayrıca üretici firmalar, faaliyet alanları ile ilgili bilgileri içeren organik tarıma geçiş ve üretim planları hazırlamak zorundadır.

Üretici firmaların temin edeceği kontrol amaçlı bilgi ve belgeler şunlardır:

  • İşletmenin kimlik bilgileri, organik tarıma geçişin başladığı tarih, bu tarihe kadar toprak geçmişine ait bilgiler
  • Faaliyet alanı
  • İşletmede daha önce uygulanan üretim yöntemi
  • İşletmenin ve işletme binalarının planları
  • Ekin yapılan azariye ait plan ve krokiler
  • İşletmenin sahip olduğu makine ve ekipmanlar
  • İşletmenin konumu, depoların özelliği ve amaca uygunluğu
  • Ürün değişim planı
  • Kullanılacak girdilere ait kayıt defterleri
  • İşletmenin malları, dışarıdan alınan malları gösteren alım satım defterleri
  • Ürün çıkış planı, ürünün niteliği, stok durumu, miktarı, paketleme malzemesi ve paketleme şekli
  • Doğadan ürün toplanması halinde, toplanan alana ait tanımlamalar, resmi izinler, alana yapılan teknik müdahaleler, afetler ve karantina önlemleri gibi bilgiler

Belgelendirme işlemleri, bütün kontrol çalışmalarından sonra işletmenin, ürünün ve girdinin son durumunun belgelendirilmesidir. Yetkili kuruluş tarafından yapılan kontroller sonrasında, uygun görülmesi durumunda ekolojik ürün işletme belgesi ve üretilen ürünlere ekolojik ürün belgesi düzenlenir. Bu belgelerin hangi bilgileri içermesi gerektiği yönetmelik ekinde yer almaktadır (Ek 11 Sertifika örnekleri). Hazırlanan belge ayrıca Bakanlığa bildirilir.

Belgelendirme sisteminin özellikleri şu şekildedir:

  • Belgelendirme çalışmaları, Bakanlıktan bu yetkiyi alan gerçek veya tüzel kuruluşlar tarafından yapılır. Yetki alan kuruluş bu yetksini bir başka kuruluşa devredemez.
  • Kontrol ve belgelendirme kuruluşu, bir belgelendirme planı oluşturmak ve Bakanlığa sunmak zorundadır. Bu sistem, kuruluşun uyguladığı fiyat listesi yanında, belge örneği, test etme ve sorgulama yöntemi, analiz yöntemi, uyguladığı teknikler ve dokümantasyon sistemi ile ilgili bilgileri içermek zorundadır.
  • Belgelendirme kuruluşu, kontrol çalışmalarını kendisi yapmamışsa, üretici firmalara ait bütün kontrol bilgilerini ve raporları, ekolojik üretim yapıldığının garanti edilmesi için, kontrol yapan kuruluştan teslim alır. Kontrol kuruluşu bu bilgileri belgelendirme kuruluşuna vermek zorundadır.

Aynı zamanda kontrol ve belgelendirme kuruluşu, söz konusu yönetmelikte açıklanan kriterleri ve belgelendirme esaslarının uygunluğunu, TS EN ISO/IEC 17065 standardına göre sağlamak zorundadır (Uygunluk değerlendirmesi - Ürün, proses ve hizmet belgelendirmesi yapan kuruluşlar için şartlar standardı).

Ekolojik Ürün Üretimi ve Tüketimi Neden Gereklidir?

Birçok açıdan ekolojik üretimin önemi vardır. Aşağıda başlıca nedenler açıklanmıştır:

  • Birinci neden olarak su kaynakları tasarrufu gösterilebilir. Sulama işi, geniş bir su kaynağına ve büyük miktarda enerji kullanımına ihtiyaç duymaktadır. Basit bir hesaplama ile, sulanmış bir tarla, aynı miktarda yağmur alan bir tarlaya göre üç kat daha fazla enerji kullanımına ihtiyaç duymaktadır.
  • Ekolojik üretimde kullanılan bitkisel ve hayvansal gübreler, toprağı daha uzun bir süre nemli tutmaktadır. Bu durum, ekolojik üretimin daha az su tüketimi sağladığını göstermektedir.
  • Kiyasal madde esaslı tarımsal ilaçlar ve sentetik kimyasal gübreler, bilinçsizce ve yanlış kullanılacak olursa, bu madde kalıntıları yağmurlarla birlikte yeraltı su kaynaklarına kadar inmektedir. Bu durumda bu tür kaynak sularında nitrat ve nitrit gibi insan sağlığı açısından tehlikeli maddelere rastlanmaktadır.
  • Geleneksel üretim yöntemlerinde genelde enerji kaynağı olarak fosil yakıtlar kullanılmaktadır. Bu durumda geleneksel üretim yöntemlerinde enerji tüketimi ekolojik türetime göre daha fazla olmaktadır. Bu durum enerji kaynaklarının tükenmesine neden olmaktadır. Ekolojik üretim yöntemlerinde, enerji tasarrufu yanında, güneş veya rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları da kullanılmaktadır. Bu şekilde enerji tasarrufu daha yüksektir.
  • Ekolojik üretimin önemli bir nedeni de dengeli bir ekonomi sağlamaktır. Ekolojik üretim faaliyetlerinde üretici firmalar ekim nöbeti uygulamakta ve aynı dönemde birden fazla ürün üretmektedir. Üretici firmalar bu şekilde piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan fazla etkilenmemektedir. Bunun yanı sıra üretimde girdi maliyetleri düşmekte ve işletme bundan avantaj sağlamaktadır.

Son dönemde yapılan bir takım araştırma sonuçları, ekolojik üretimin olumlu şekilde geliştiğini göstermektedir. Analiz sonuçlarına göre ekolojik ürünler genel olarak daha düşük seviyede nitrat, hayvansal gıdalar antibiyotik ve bitkisel gıdalar tarım ilacı kalıntısı ve daha fazla vitamin ve mineral içermekte, daha dengeli protein profiline sahip olmaktadır. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu da (FAO), ekolojik ürünlerde daha az tarım ilacı kalıntısı ve daha az nitrat içerdiğini kabul etmiştir.

Gıda Standartları Enstitüsü tarafından açıklanan raporda da, ekolojik ürünlerde bulunan besin değerleri, ekolojik olmayan ürünlere kıyasla daha yüksektir. Örneğin, protein yüzde 13, beta-karoten yüzde 54, potasyum yüzde 3, sodyum yüzde 9, bakır yüzde 8, magnezyum yüzde 7, fosfor yüzde 6, sülfür yüzde 11, çinko yüzde 11 ve fenolik bileșimler yüzde 14 daha yüksektir.

Bu arada bir noktaya değinmeden geçmemek gerekiyor. Ekolojik kelimesi organik ve biyolojik ifadeleri ile aynı anlamı taşımaktadır. Bunun dışında kullanılan ve ürünlerin sağlıklı olduğuna yönelik çağrışım yapan naturel, doğal, hormonsuz, saf veya köy ürünü gibi ifadeler herhangi bir garanti taşımamaktadır ve yasal bir dayanağı yoktur. Hormon kullanılmadan yapılan üretimde sentetik gübre veya bazı tarımsal ilaç kullanılmışsa, bu ürünlerin ekolojik veya organik olduğu söylenemez. Bu arada karıştırılan bir başka konu, EurepGAP veya GlobalGAP ya da İyi Tarım Uygulamaları belgesine sahip ürünlerin ekolojik ürün olup olmadığıdır. Bu ürünler mutlaka ekolojik ürün olmayabilir. Bu belge, tarımsal ürünlerde kimyasal maddelerin en düşük düzeyde ve doğru şekilde kullanıldığını ve ürünlerin hijyenik koşullara uyularak üretildiğini göteren bir belgedir, ancak sağlık ve çevreye etkileri bakımından ekolojik veya organik ürünler değildir.

Bu nedenle ekolojik üretim son derece farklı bir üretim sistemidir. Aslına bakılırsa tohumların bile masum olmadığı günümüzde ekolojik üretimin önemi daha fazla ortaya çıkmaktadır. Günümüzde Anadolu topraklarında eski yerel tohumları bulmak neredeyse bir hayal olmuştur. Bugün üretici firmalar tarafından genellikle güzel görünmesi, şeklinin albenili olması, ürünün nakliye ve depolama işlemlerine dayanıklı olması, kısaca ticari kaygılar ile yapısı değiştirilen tohumlar kullanılmaktadır. Geleneksel üretim sistemlerinde bu tür yapısı değiştirilen ve hibrit denilen tohumlar kullanılmaktadır. Keza yasal düzenlemeler gen transferi yapılan (GDO’lu) tohumlara da izin vermektedir.

Ekolojik üretimde ise sadece ekolojik olarak belgelendirilmiş tohumlar kullanılmaktadır. Eğer bu tohumlar bulunamıyorsa, bu takdirde orijinal yapısına müdahale edilmemiş yerel tohumlara ve ilaç kulanılmamış ve gen transferi uygulanmamış hibrit (melez) tohumlara izin verilmektedir.

Kontrol ve belgelendirme kuruluşları, üretici firmaların kullandığı tohum, fide ve fidanlar yanında tohum alımına yönelik fatura ve diğer belgeleri de kontrol etmekte ve gerekli durumlarda bu tohumları analiz ettirmektedir.

Ekolojik Ürünler Tüketmek Neden Faydalıdır?

Gazetelerde zaman zaman, ekolojik ürünlerin önemi ve insan sağlığı bakımından neden gerekli olduğu konularında haberler çıkar. Bu haberler bir yandan insanların ekolojik üretim konusunda bilinçlenmesi, bir yandan da bu ürünleri tercih etmesi açısından yararlı olmaktadır. İnsanların ekolojik ürün belgesine sahip ürünlere yönelmeleri ve sadece sağlık açısından değil, gittikçe elde çıkmakta olan doğanın korunması açısından da önemlidir. Aşağıda ekolojik ürünler tüketmenin faydaları konusunda birkaç neden yer almaktadır:

  • Bir kere ekolojik ürünler daha lezzetlidir. İyi korunmuş ve besleme özellikleri kuvvetli toprakta yetişen ürünlerin daha lezzetli olduğu tartışılmaz bir gerçektir.
  • Ekolojik ürünlerin garantisi belgelidir. Üzerlerinde ekolojik olduğunu gösteren etiket taşıyan ürünlerin belgelendirme çalışmaları yasal düzenlemelerle zorunlu tutulmaktadır. Bu ürünlerin üretim süreçlerinin her aşaması tarafsız ve bağımsız kontrol ve belgelendirme kuruluşları tarafından denetlenmektedir.
  • Ekolojik ürünler insanların sağlık risklerini düşürmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalar, tarımsal üretimde kullanılan kimyasal maddelerin ve tarım ilaçlarının insan sağlığına kötü etkiler yaptığını ortaya koymaktadır. Özellikle de savunmasız durumda olan çocuklar, yaşlılar ve tarımda çalışan kişiler açısından.
  • Ekolojik üretim toprağı kormaktadır. Ekolojik üretimde toprağın yapısı, sağlıklı ve verimli olması hedeflenmektedir. Toprağın içinde bulunan sayısız mikroorganizma, bitkilerin su ve besin ihtiyacını karşılamaktadır. Ekolojik üretimde, uygun toprak işleme yöntemleri ve rotasyon çalışmaları ile toprak korunmuş olmaktadır. Kimyasal maddelerin yerine kullanılan doğal gübreler toprağın verimliliğini arttırmaktadır.
  • Ekolojik üretim su kaynaklarını kormaktadır. Bütün canlılar için su vazgeçilmez bir gıdadır. Ekolojik üretimin temel ilkelerinden biri su kaynaklarının korunmasıdır. Tarımsal ilaçların kullanımı yasak olduğu için, yeraltı su kaynaklarına zehirli kalıntıların geçmesi önlenmiş olmaktadır.
  • Ekolojik üretim yenilikçi yaklaşımlara açıktır. Özellikle ürün rotasyonu ve çeşitliliği, yeşil gübreleme, toprakta yararlı böceklerin kullanılması, botanik ve biyolojik mücadele yöntemleri, kompost yapımı, kültürel ve mekanik ot mücadelesi ve toprak, bitki ve doğal yaşamın yakından gözlemlenmesi, ekolojik ütretim faaliyetlerinin birer parçasıdır. Ekolojik üretim çalışmalarının özünde, sürekli gözlem, inceleme, araştırma ve gelişme çalışmaları yatmaktadır.
  • Ekolojik üretim kırsal halkı korumaktadır. Ekolojik üretimin bir başka temel ilkesi küçük çiftçilerin üretim döngüsünü, gelir düzeylerini ve güvenliğini arttırmaktır. Ekolojik üretim yapan üretici firmalar, aldıkları belge ile ürünlerine değer katmış olmaktadır.
  • Ekolojik üretim bitki çeşitliliğinin korunması için çalışmaktadır. Bilinen nedenler yüzünden yerküre iklim değişiklikleri yaşamakta, küresel ısınma artmakta, ekolojik denge altüst olmaktadır. Bu sırada yeryüzünde birçok canlı türü yok olmakta, tohum kaynakları azalmaktadır. Bu bakımdan ekolojik üretim faaliyetleri, bitki çeşitliliğinin artmasını desteklemekte, doğayı ve diğer yaşam türlerini korumaktadır.
  • Ekolojik üretimde genetiği ile oynanmış (GDO’lu) ürünlere yer yoktur. İnsan sağlığı ve doğanın korunması bakımından risk taşıyan bu tür üretim, ekolojik üretimde yasaktır.
  • Hayvan sağlığı ve refahı önemlidir. Ekolojik üretimde hayvansal ürünlerin elde edilmesi için doğal ortamlarda ve doğal besinlerle beslenen hayvanlar kullanılır. Hayvan sağlığı ve refahı en önemli konudur.
telefon.png
whatsapp.png
Çerez Kullanımı

Çerezler (cookie), nuvocert.com web sitesini ve hizmetlerimizi daha etkin bir şekilde sunmamızı sağlamaktadır. Çerezlerle ilgili detaylı bilgi için Gizlilik Politikamızı ziyaret edebilirsiniz.

X
kmk® | web tasarım programları ile hazırlanmıştır.